by ESRA SLC
26 Aralık 2016 Pazartesi
HAFTANIN KİTABI ''SHURA''
12 Aralık 2016 Pazartesi
HAFTANIN KİTABI ''3:01''
Olimpus Yayınları' ndan çıkan, Simon Kernick kitabı 3:01. Çalan bir telefon ile başlayan vakit, hızla akıp gidiyor. Geçmişten gelen bir ses.. Tom' un uzun zamandır görüşmediği arkadaşı Jack. Tom' u arıyor ve ona bir mesaj göndermeye çalışıyor, mesajı veremeden ise öldürülüyor. Tom ne olduğunu anlayamadan, çocuklarını alıp evden ayrılıyor. Çocukları kayınvalidesine bıraktıktan sonra, eşi Kathy aramaya çalışıyor ama bir türlü telefonuna ulaşamıyor. Kathy' nin çalıştığı iş yerine gidiyor, onu bulmaya çalışıyor ama karşısına elinde bıçak olan bir katil çıkıyor ve onu kovalamaya başlıyor. Tom ise şok içinde olanlara anlam vermeye çalışıyor. Uzun zamandır görüşmediği arkadaşının araması ile başlayan macera ile Tom kendisini karakolda buluyor. Bir cinayet işlediği için.,
Kitabı okurken kendimi kaptırdım. Çünkü macera, polisiye, gerilim tarzı kitapları her zaman sevmişimdir. Jack neden Tom' u aradı? Karısı Kathy ne yaptı? Cinayet neden üzerine kaldı? Ve çok daha fazlası var içinde.
Seri katil Lench' in ürkütücülüğü, psikopat derecesinde bir manyak olması ve öldürülen insanlar. Geçmişin, geleceğe yansıması, tanıdığımızı sandığımız insanların aslında bir yanılmasama olduğu. Kafa karıştıran sorular, cevabı bulmak ise çok zor.
Sizde macera kitapları sevenlerdenseniz, hemen bu kitabı listenize ekleyin ve en kısa zamanda okumaya başlayın. Pişman olmayacaksınız.
Keyifle okuyun & sevgiyle kalın
8 Aralık 2016 Perşembe
YOLO Dünyası için Geri Sayım Başladı!
Ulaşımda En Pratik Yol O! sloganı ile yola çıkan ve Uber’in karşılaştığı en güçlü rakip olan girişim YOLO için geri sayım başladı. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de yoğun ilgi gören şehir içi, konfor ve kaliteyi birleştiren yolculuklar sağlayan platformlara bir yenisi daha ekleniyor. Kısa süre içinde hayatımızda farklı bir yer edinmeyi hedefleyen girişimin adı YOLO.
YOLO, şehir içinde lüks segment araçlar ile şehir içi VIP taşımacılık hizmeti veren ve sektöre çok iddialı girerek diğer rakiplerine nazaran çok farklı iş modeli ve kazanç vaat eden bir mobil uygulama. Dünyada Uber modeli olarak bilinen mobil uygulamanın Türkiye versiyonu olarak planlanmış olan YOLO, uzun süren Ar-Ge çalışmaları sonucunda ortaya çıkmış.
YOLO’yu dünyadaki benzerlerinden farklı kılan en önemli özellik TR’de hukuksal altyapısının sağlamlığı ve farklı kazanç modelleri. YOLO, hem kullanıcılara, hem de iş ortaklarına sağladığı yeni nesil bir iş modeli ile kısa sürede yola çıkıyor.
YOLO, TEB Holding ve Çolakoğlu Grup Yönetim Kurulu Üyesi Haydar ÇOLAKOĞLU başkanlığındaki güçlü yatırımcı ve yönetim kadrosu ile de dikkat çekiyor. Yönetim kademesindeki 12 kişilik tecrübeli ekibin, 1 yıl süren çalışmaları sonucu ortaya çıkardıkları YOLO, şehir hayatına yeni bir soluk getirmeyi planlıyor.
Ulaşımdaki zorlukları keyif ve konfor ile çok uygun koşullarda sunmayı hedefleyen ekip adına konuşan YOLO Yönetim Kurulu Başkanı Haydar ÇOLAKOĞLU şunları söyledi;
“Günümüzde temel ihtiyaçlarımızdan biri olan şehir içi konforlu seyahatin hızlı, güvenli ve ucuz olarak sağlanabilmesi başlangıç noktamızdı. Bununla birlikte, kayıt dışı kalan birçok seyahatin kayıt altına alınarak vergilendirilmesi, sektörde hukuksal altyapının sağlamlaştırılması yeni düzende yeni normallere alışan bizler için çok önemli. İşlerimize teknolojiyi en verimli şekilde entegre etmek hem kullanıcılarımıza hem de iş ortaklarımıza yüksek kazanç sağlayacaktır.
YOLO yüzde yüz yerli yapım bir uygulamadır. Amaçlarımızdan biriside bu iş modelini hızlı bir şekilde ülke dışında da kullanılan bir marka yapmaktır. YOLO’nun temel felsefesi bundan ibarettir.
Kendi kurucularımızın sağladıkları desteklerin yanında, henüz başlangıç aşamasında iken Los Angeles merkezli bir yatırım şirketinden 16 milyon dolar değerleme ile bir kısım yatırım aldık. Kendileri ile yaptığımız çalışmalar sonucunda da “you only live once” baş harflerinden oluşan YOLO isminde karar kıldık. Bunun yanısıra Los Angeles, San Francisco, Londra ve Zürih merkezli yatırımcı grupları ile de görüşmelerimiz devam etmekte. Bu güç birliği platformu ile hem UBER gibi bir dünya devine rakip olacak, hem de Türkiye’den bir dünya markası çıkartabilmek için çalışacağız.
Başlangıç gününde 300’ün üzerinde araç ile hizmet verecek olan YOLO ile kullanıcılar, tek tuş ile araç çağırabilecek, ulaşım ücretlerini kredi kartları ile ödeyebilecekler. Araçta unuttukları herhangi bir eşyanın güvende olduğunu bilecekler. Yıl sonu hedefimizde 1000’i aşkın araçla hizmet vermek var.
Bu uygulamaların yanısıra yolcularımızı çok özel kampanyalardan da faydalandıracağız. Farklılıklarımız, ilk günden bu ayrıcalıklar ile görülecek. Kasim ayında acilacak beta surumu ile İstanbul`un bazi seckin mekanlarinda yapilacak test surusleri ile hizmete baslayacak olan uygulama üzerinden özellikle tanıtım günlerimizde kayıt yaptıran yolcularımıza 15 Aralık - 4 Ocak tarihleri arasında ücretsiz ulaşım hakları, çeşitli promosyonlar sağlayacağız. Açılışa özel bu kampanya gibi birçok büyük kurumdan da kampanya desteği alan YOLO ile yolculuklarınızın standartları değişecek. YOLO’yu hepinize tavsiye ediyorum. YOLO dünyasına hoş geldiniz.”
GooglePlay ve AppStore dan indireceğiniz uygulama sayesinde YOLO dünyasında siz de yerinizi alın. Detaylı bilgi ve iletişim için www.yolo.com.tr adresinden YOLO’ ya ulaşabilir @yolo_turkiye Instagram adresinden de takip edebilirsiniz.
Bir boomads advertorial içeriğidir.
11 Ekim 2016 Salı
AŞURE TARİFİM
MALZEMELER:
4 bardak buğday
1.5 bardak nohut
1.5 bardak kuru fasulye
4 bardak şeker
250 gram kayısı
250 gram kuru üzüm
1 paket vanilin
1 cay bardağı süt
Bir portakal kabuğu
Üzeri için:
Nar
Kuş üzümü
Fındık ya da ceviz
Tarçın
Hindistan cevizi
Süslemesi tamamen size kalmış :)
Akşamdan, buğdayı, nohutu ve kuru fasulyeyi ayrı kaplarda üzerini geçecek şekilde sıcak su ile ıslatın ve ağızlarını kapatın.
Sabah düdüklü tencere de ayrı ayrı olacak şekilde, kuru fasulye ve nohutu haşlayın. Yaklaşık 15-20 dakika olacak şekilde kaynatın. Sure düdüklü tencere kaynadıktan sonra başlar. Başladıktan sonra süzün ve bir tabağa alın.



Kayısıları küçük küçük doğrayın ve yıkayın. Sonra bir kabın içinde üzerini geçecek şekilde sıcak su dökün ve bekletin. Kuru üzümleri de yıkayın ve bir kaba aktarın, üzerine sıcak su dökün ve ağzını kapatın. İkisi de şişeceklerdir.
Portakalın kabuğunu arzu ederseniz rendeleyin, arzu ederseniz minik minik doğrayın. Üzerine su ilave edin ve küçük bir tencere de kaynatın. Çıkan acı suyunu dökün.


Bu miktarlara göre yapıldığında 20 kase aşure çıkıyor.
Arzu ederseniz kaynama aşamasında, karanfil ya da Gül suyu ilave edebilirsiniz.
18 Eylül 2016 Pazar
BAYRAKLI BABA TÜRBESİ

Bayraklı Baba' nın bizlere bir de vasiyeti var.
Asıl adı Karaca bey olan Bayraklı baba, Osmanlı ordusunda bayraktarlık yapmış ve bu uğurda şehit olmuş yiğit ve ermiş bir kişidir. Bayraklı baba olarak anılmasına neden olan öykü şöyledir;
Karaca bey, arkadaşlarıyla beraber düşman tarafından sarılır, kimi şehit kimi tutsak olur. Karaca bey elinde bayrağı ile düşmana direnir, şehit ve tutsak olması durumunda bayrak düşmanın eline geçeceğinden bayrağı düşmana teslim etmek istememektedir. O anda aklına bir fikir gelir. Bayrağı küçük parçalara böler ve yutar, sonrada düşmana saldırır, yaralanır ve yere düşer. Yaralı olarak bulunduğunda arkadaşları tarafından kendisine bayrağın nerede olduğu sorulur; düşmana teslim etmemek için yuttuğunu söyler.
Komutanı bu sözlere inanmaz dürüst ve yiğit biri olan Karaca bey bunu ispat etmek için keskin palası ile karnını yarar ve yuttuğu bayrak parçaları karnından dışarıya kanlarla beraber çıkar. Gerçeği ispatlaması ve mutluluğu içinde yere yığılır. Son sözü şu olur “Benim mezarımdan hiçbir zaman bayrak eksik etmeyin” der.
İşte o gün bu gündür türbesinden bayrak eksik olmaz. Gerçek öykü ise, Karaca bey donanmada bayraktarlık yapan yiğit bir denizcidir. Marmara Yassı ada açıklarında, Bizans donanması ile yapılan savaşta elinde sancağı ile beraber şehit düşmüştür.
16 Eylül 2016 Cuma
GÜLE GÜLE YAZ

- Yazdan kalma günlerin tadını çıkartın eve kapanmayın.
- Boğaz turu yapın.
- Adalar gidin, yürüyün. Bol bol temiz havayı içinize çekin.
- Doğa ile konuşun.
- Alın çayınızı - kahvenizi deniz kenarına oturun.
- Anın tadını çıkartın.
- Dökülen yaprakları elinize alıp hissedin, yürüyün.
- Sonbahar yaklaşırken adım adım planlarınızı yapın.
- Giymediğiniz kıyafetleri ayırın, ihtiyacı olanlara verin.
- Sizi rahatsız eden çöplerden kurtulun. Eski fotoğraflar, eski eşyalar, eski eski eski ne varsa çıkarın hayatınızdan.
- Gelecek seneki tatiliniz için, kumbaranız olsun ve para biriktirin.
- Çok istediğiniz yabancı dili öğrenmek için, dil kursuna yazılın.
- Hayatınızı planlayın, hedeflerinizi yazın.
- Spora başlayın. Bunun için önümüz kış diyerek, boş vermeyin.
- Sağlıklı beslenmeye çalışın.

- Öğrenmek istediğiniz hobi kursunu araştırın. Hem belediyelerin hem de İsmek' in bu konuda çok fazla avantajları var. Yeter ki; isteyin.
- Ücretsiz olarak kurslara katılabiliyorsunuz. Tabi ücretsiz diye de gidip istemediğiniz bir branş seçmeyin. Asıl amacınız neyse onu bulun.
14 Eylül 2016 Çarşamba
YAŞASIN ALIŞVERİŞ

Kaç gündür kafamdaki soruları çözmeye çalışırken, blogger arkadaşım Selen' in çok güzel bir yazısına denk geldim. 3 ay boyunca 33 parça kıyafet ile idare etmeyi öğreneceğiz. Ee güzel de, nasıl yani dediğinizi duyar gibiyim. Buyrun, detayları buradan okuyunuz.