18 Ocak 2016 Pazartesi

HAFTANIN KİTABI ''SIFIR''

    Hepimizin aklından geçen, ara düşündüğümüz, sonra birazcık tırstığımız bir durum vardır. Kendi ölümünü düşünürsün, ruhunun ise bedenini gökyüzünden izliyor. Seni sevenler orada mı? Kimler ağlıyor, kimler beklediğin gibi çıkmadı? Hepsini izliyorsun. Ama daha ölmedin. Yoğun bakım ünitesindesin ve sen bu dünya ile diğer dünya arasındaki boşluktasın.

   ''Ölümün yanlış olan tarafı ne bayım? Seni korkutan ne? Neden ölümü birazcık haysiyet ve insanlıkla, biraz anlayışla ve hatta biraz mizahla karşılamıyorsun?''

   Ali, arkadaşının ölüm haberini aldığında, arabası ile kaza yapıyor ve bütün hikaye bundan sonra başlıyor. Ali, iki dünya arasında gelip gidiyor. Rüya sandığı çoğu şey ise; gerçek diyebileceği kadar yakın. Dokunuyor, hissediyor ve konuşabiliyor. Ne olup bittiğinin farkında olmasa da; kafasında bin bir türlü soru var. Soruların cevaplanmasında ise; Kido ona yardımcı oluyor.

   ''İnsan, kazandıklarının değil, kaybettiklerinin toplamıdır. Hayatımızı harcadıkça kendimiz oluruz.''

Hayatımızı sürekli yönlendirmeye çalışan insanlar var. Öncelikle ailemiz, sonra öğretmenlerimiz, patronlarımız, sevgilimiz.... Bu liste uzayıp gidiyor. Ve biz onların istedikleri gibi olabilmek adına, kendimizden kaçıyoruz. Kim olduğumuzu ya da ne olmak istediğimizi bilmiyoruz.

    Zaman zaman; ''ölsem de kurtulsam'' deriz. Ne kadar gereksiz bir cümledir oysaki! Zaten öleceğiz ve bunu biliyoruz. Sadece ne zaman olacağını bilmiyoruz. Ölmeyi dilemek yerine, kendimiz için, hayat içi bir devrim yapsak daha iyi olmaz mı?

   Hastaneler bir ticarethane, ülke ise zengin-fakir ayrımında. Şefkat yerine şiddete sığınıyoruz; sevgi yerine ise nefrete bırakmış gidiyor. Peki ama neden böyle oluyor?

   Aşk, sevgi, dünya ve öncelikle sizin kim olduğunuzu, ne olmak istediğinizi kitap o kadar güzel bir dille anlatmış ki! Ölümün kıyısında olsanız bile, bu dünyadan göçüp gittiğinizde bile geride kalan çok güzel anılarınız, anlarınız olmalı sizin.

   Kitapta, Einstein' dan Steve Jobs'a, Nick Vujicic' den Robin Williams' a kadar bir çok kişiden hayat dersleri veriyor. Bildiğinizi sandığınız belki öyle olabilir ama ya doğru değilse?

    Kitabın kapağında; ''Kendini bir bok sanmazsan, kaybedecek bir şeyin de olmuyor!'' yazıyor. Anlamı ne kadar derin öyle değil mi?

   Son olarak; büyüme çağında olan oğlundan, anne-babasına yazılan mektuptan kısa bir parça paylaşmak istiyorum sizinle.

  ''Ben sanırım büyüyorum. Kafam karışık. Kim olduğumu anlamaya çalışıyorum. Neden nefes aldığımı! Okuldan aldığım notlardan mı ibaretim ben? Bana o notu veren
hoca kim, ne kadar tanıyor beni? Boğuluyorum ve siz farkında değilsiniz!'' (devamı sayfa 109)

**Kitabı okuduktan sonra sizde kıyak yapmayı unutmayın :)



TUNÇ KILINÇ
DESTEK YAYINLARI
253 SAYFA

Sevgiyle kalın




 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder