1 Mayıs 2015 Cuma

KOCAN KADAR KONUŞ

     Evet. Kitaptan sinemaya aktarılan bir film daha. Beklentimi karşılayamaz, üzülürüm, diye düşünürken, harika bir başyapıt çıkartmışlar.

     Kitabı okuyanlar ve filmi izleyenler Efsun' u da, Sinan'ı da tanıyorlar. Lise aşkları yıllar sonra tekrar karşılaşır. Ama bu karşılaşma, gençken birbirlerini tanıyan 2 kişiden daha fazlasıdır.

    Izlerken ve izledikten sonra neler düşündüm. Sizlerle paylaşmak istiyorum.
    
      Öncelikle; biz kız milleti, sevgili çemberine birisi girdiğinda saçmalamaya başlarız. Onun yanında kendimiz gibi olamayız. Sanırsınız ki; içinize başkası kaçmıs. Bir kızarmalar, söyleyeceğiniz kelimeleri unutmalar, el ayak birbirine dolaşmalar. Hop canım ya bir dur bakalım, sakin ol. Böyle gidersen saçmalamaktan kaybedeceksin adamı.

     Tam kendimiz gibi olmaya çalışırken, en yakın kız arkadaşımıza durumu anlatırız. Kendisi -sizin üzülmemeniz adına - size yasaklar koyacaktır. 

- Ilk buluşma da asla öpüşme!
- Arabasına binersen dikkatli ol!
- Seni evine çağırırsa asla gitme!
- Ukalalık yaparsa, katlanmak zorunda değilsin! Lafı yapıştır!

gibi gibi gibi.

    30 yaşına gelmiş biri iseniz, çevrenizde evde kalmış kız, imajını çizmektesiniz. Ben bu durumda direk cevabı yapıştırıyorum: "sokakta kalacak halim yok ya!" :)

     Üzerinizde bir baskı olduğunda, kendinizi hata yapıyormuş da, farkında değilmişsiniz gibi hisseder ve dolayısıyla çevrenizdekilerin size verdiği nasihatları can kulağı ile dinlersiniz. Ve siz kendiniz değilsinizdir artık.  Ve kendiniz olmadığınız için kaybetmişsinizdir onu. İste o zaman başlar gerceklik.

      Hepimizin hayatında olan şeylerdir bunlar. Başkasının donu ile gerdeğe giremeyeceğiniz gibi başkalarının aklı ile de karar vermeyin hayatınıza.

Kendiniz olun!

     Ya kaybetmemek uğruna popolarını kaldırıyoruz ya da özümüzden kopup, her şeye "he" diyoruz. Biz kadınlar güçlüyüz, ne kadar güçsüz göründüğümüz sizi asla yanıltmasın. 

    Evliler, evlilikten soğumuş, "bekarĺık sultanlıktır" diyor. Bekarlar ise, "evde kaldım" derdinde.

    Bu gidişatın ortası yok anlayacağınız üzere. Tek duam size, ruh ikizinizi bulmanız ve bir ömür mutlu olmanız dileğiyle..

     Bu ara tazecik yazarımız Şebnem Burcuoğlu'na yazdıgı bu güzel kitap için çok teşekkür ediyorum. Oyuncu kadrosu ise, hepsi birbirinden muhteşemdi. Emeklerine sağlık. Ezgi Mola' yı ayrıca canı gönülden tebrik ediyorum.

Sevgiyle kalın.





1 yorum:

  1. şu an beyazperdedeki en iyi ve en komik yerli film bence. baştan sona tebessümle izledim. ezgi mola çok başarılı hakkaten:)

    YanıtlaSil