18 Kasım 2013 Pazartesi

KADIN OLMAK

Küçükken el bebek gül bebek büyütülen, babasının biriciği, annesinin kıymetlisidir.

Kız çocuğu diyerek sevilmeyen, belki de hor görülendir.



Gençliğinde koruma altına alınan, kıskanılan, paylaşılmak istenmeyendir.

Kalbine değil de, bedenine sahip olmak istenendir.

Adam gibi adam sıfatı ait değildir bize.

Bazılarına göre suçtur kadın olmak.

Namus kavramı bizimle bağdaştırılmıştır.

Ama yine de kadın;

Mutsuzken mutlu taklidi yapmayı bilen,

Dibe kadar vursa da, hayatı dört dörtlükmüş gibi devam eden,

Şikayet etmeyi beceremeyen, hem cinsinin en büyük düşmanı olan,

Yalnız yaşamak ne kadar zor olsa da, bunun üstesinden gelmeye çalışan,

Erkeğinin koruması altında olmak istese de, özgürlüğünü kaybetmek istemeyen,

Ne kadar çok kazancı olursa olsun, her zaman sevgiye değer veren,

Kendini anlayabilecek bir eşinin olmasını isteyen,

Çevre baskısının altında sürekli hor görülen,

Evlenmesi ve çocuk yapması zorunluluk hali olandır.

Yalnızdır aslında, ne zaman yanında birilerinin olduğunu bilse de. Kimin gerçek kimin yalan olmadığını iyi bilir.

Her şeye rağmen güçlüdür, zorlukların üstesinde gelmeyi iyi bilir.

Can Dündar ne güzelde anlatmış aslında bizi.


Bir kadını ağlatırken çok dikkat edin.

Çünkü Allah gözyaşlarını sayar.

Kadın;erkeğin kaburgasından yaratıldı,ayaklarından yaratılmadı.

Öyle olsaydı ezilirdi. Üstün olsun diye başından da yaratılmadı.

Göğsünden yaratıldı, eşit olsun diye.

Kolun biraz altında, korunsun diye.

KALP HİZASINDA SEVİLSİN DİYE.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder