20 Ağustos 2013 Salı

FEDAKARLIK NASIL BİR ŞEY?

     İnsan evladı değil miyiz? Tek yaşamak da bir yere kadar sonuçta. Bazen kalabalığın içinde yapayalnız kalıyor, bazen de tek de olsa hayatın tadını çıkartıyoruz. Ne ikilem ama.

   Kendimiz için fedakarlık yapıyor muyuz? Şahsen ben bilmiyorum. Aslında diyet yaparken, tatlı yemeyerek; Uykusuzluktan göz kapaklarımız kapanırken, sevdiğimiz filmi kapatmayarak. Aslında bunlar basit şeyler. Kendimiz için fedakarlık yapmak, düşününce biraz saçma geliyor aslında. Kendimiz için fedakarlık yapabilir ve sonuçlarına katlanabiliriz.

  Ya sadece kendimiz olmazsak?

  Peki hayatınızdaki insan için fedakarlık yapar mısınız? Mesela; şehir dışında yaşayan biriyle ilişkiniz var. O sizin yaşadığınız şehirde yaşayamayacağını, sizde onun şehrinde yaşamayacağınızı söylüyorsunuz. Paylar ayrı, paydalar ayrı, aynı payda altında toplanılabilir mi? Herkes kendi tarafından bakıyor olaya, herkes kendini haklı çıkartmaya çalışıyor. Ailem, arkadaşlarım, işim gücüm burada diyerek. Peki aranızda olan tutkuya, sevgiye ne oldu? Bunun için her şeyi bir kenara bıraktınız, terkettiniz ya da terkedildiniz. Bahaneler boldur, anlayış yoktur ve dolayısıyla mazeret hep kazanmıştır.

   Tamam o sizin için doğru insandı, yıllardır beklediğiniz, delice sevip, yokluğunda özlediğiniz. Onun olduğu şehre taşındınız, bütün hayatınızı geride bırakmayı göze alarak. ( Burada bayanın gittiğini göz önüne alıyorum) Gezmeler, tozmalar, öpüşmeler, sevişmeler. Cicim aylarında bir sorun olmadı. Ama birden kendinizi yalnız hissetmeye başladınız. Sizden biri yok yanınızda. En sevdiğiniz dostunuz, anneniz, kardeşiniz. İstediğiniz gibi de bir iş bulamadınız için, daha da sıkılmaya başladınız. Evde kendinize iş çıkartmalar, sürekli abur cubur yeme halleri, sizi anlamadıklarını düşündüğünüz için içe kapanma durumları. Eşinize sarmaya başladınız farkında olmadan. ''Senin yüzünden, senin için, senden dolayı''  ile başlayan cümleler kurmaya başladınız mı? Ve sanırım herşey sona erdi. Fedakarlık böyle bir şey midir?

  Önce kendimizi mutlu etmeliyiz, biz mutlu olursak, çevremizdeki herkes mutlu olacaktır. Fedakarlık yapmak hiç kolay bir şey değildir. Hepimiz insan evladıyız, anlık duygularımızla, anlık düşüncelerimizle karar verdiğimiz için sonrasında daha büyük pişmanlıklar yaşayabiliyor ve yıpranabiliyoruz. Ve karşımızdakileri üzüyor, kendimize bir günah keçisi arıyoruz bu durumda. Kendi hatalarımızı, duygularımızı kabullenmeyi en son isteyebiliriz herhalde. 

Aşk fedakarlık mı ister? Ya haketmiyorsa?
Özgür ruhumuzu kafese kapatmak ne kadar zaman ayakta tutabilir?
Düşüncelerimiz ile yaptıklarımız eşitlenmiyorsa nasıl mutlu olabiliriz?

  
Tek bildiğim fedakarlık, annenin evladı için yaptıklarıdır.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder