3 Mart 2016 Perşembe

HAFTANIN KİTABI 2 ''BÜYÜK SİHİR''

   Dönem dönem hepimizin başına gelen olaylar vardır. Mesela bir kitabı okurken resmen yaşarız, kendimizi kitabın kahramanı yerine koyarız. Kitap tam anlamıyla sizi yansıtıyordur, kendiniz yazsanız bu kadar olur.  Ya da bir  proje görürsünüz, belki de yeni bir ürün. Aslında o sizin fikrinizdir, zamanında. Ama siz cesaret edememişsinizdir, ilham perisi kapınızı çalmış, siz fark etmemişsiniz.

   Hayatımızda, kaçırdığımız fırsatlarımız olmuştur. Hani kafamızı duvarlara vurmayı bile düşünmüşüzdür. Korktuğumuz için adım atmamış ve fırsatı tepmişizdir. Bu olaylar size tanıdık geldi mi?

   İnsanoğlu geçmişi düşünerek yaşadığı için, korkularından ve endişelerinden kurtulamaz. Halbuki onlardan bir sıyrılsa, önüne gelen fırsatları ne de güzel farkeder. İlham perisi, karşısına çıktığında şanslı olduğunu hisseder. Bir kitap yazmak olsun amacınız ya da çalıştığınız işte yaptıklarınız. Her daim başarılı olmak istersiniz. Yeni fikirler üretir, yeni projeler oluşturursunuz. Bu oturduğunuz anda gelmez çoğu zaman, ya gezerken ya birisi ile konuşurken esinlenerek ulaşabilirsiniz. Esinlenerek, yeniliklere yelken açabilirsiniz. Bunun için dışarı çıkmalısınız, bunun için insanları seyretmeli, bunun için diyalog kurmalısınız.

   Ben blogumu açarken, kendim için açtım. Zaman içerisinde okuyanların olduğunu gördükçe mutlu oldum ve daha farklı şeyler yazdım. Kimi zaman başkalarının söylediklerinden esinlendim, kimi zaman okuduğum kitaplardan. Belki otobüsteki bir çift bile esinlenmemi sağlamış olabilir. İlham perisi ise beni destekledi, ben bunları yazarken. Blogumu yazarken amacım para kazanmak değildi. Amacım yazma güdüsü beni mutlu ettiği için daha fazla yazmaktı. Eğer para kazanırım düşüncesi ile yola çıksaydım, belkide bu kadar rahat yazamadım. İşim vardı ve en büyük hobim ise keyif almamı sağlıyor. Ondan kazandıklarım ise ekstra gelirlerimdi.  Vakit ayırabiliyorum, çocuğummuş gibi ilgilenebiliyorum, oturup yazmak bana huzur veriyor. Ve sizlerle paylaşmak bana keyif veriyor. 

   Flört eden sevgilileri düşünün. Vakitleri az olsa bile, öpüşür koklaşırlar. O kısacık zamanları birbirlerine sarılarak ya da dokunarak geçirirler. Heyecan vardır. Çoğu şeyden feragat etseler bile, gözlerine batmayacaktır. Çünkü içlerinde tutku vardır.  Yeterince tutku duyrak yaptığınız her şeyde başarılı olabilirsiniz. Bu tamamen sizin elinizde. İster yazar olur, isterseniz piyano çalın ya da kendi çiftliğinizi kurun. İllaki bir tutkunuz olsun.

   Kendi yaşamından olduğu gibi, bir çok yazarın, yazarlık hikayelerini de kaleme alan Elizbeth Gilbert, ilham perisini, tutkuyu, korkularınızı, sizi öyle güzel kaleme almış ki! Okurken, kafanızda kendinizle ilgili planları kurmaya başlıyorsunuz bile. Çünkü onun hayatı size ilham veriyor.  Bence denemeye değer :)

Hayat geçici, sizi mutlu eden şeyleri yapın.

BÜYÜK SİHİR
ELİZABETH GILBERT
DOĞAN KİTAP
258 SAYFA

Keyifle okuyun & sevgiyle kalın

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder