12 Ocak 2016 Salı

SAVAŞLAR VE HIRSLAR

 Savaşlar almış başını gidiyor. Her günümüz, ''acaba bugün ne olacak?'' korkusuyla gidiyor. Herkese potansiyel terörist gözüyle bakmak, ne kadar üzücüdür. Büyük devler, neyin hırsına bürünmüş bilinmez.

   Hani okulda bize öğretilir ya; ''iyi insan ol, güler yüzlü ol, dost ol, paylaşmayı bil, insanları kırma.'' Bütün toplumlardaki ders aynıysa; çocukken bunlar öğretiliyorsa; büyüyünce ne değişiyor? Bu insanlar hiç çocuk olmadılar mı? Yoksa bu insanlara; ''öldürmelisiniz! Senin ülken dışında kimse olmasın mı?'' öğretiliyor.

  Erkek egemen toplum da,ülkede, dünya da.
 
  At, avrat, silah döngüsü içinde mi, devam ediyorlar hayata?
  Savaşlar her zaman hırsları yüzünden olmuyor mu? Ya teknoloji uğruna ya da kadınlar için ya da en iyi şartların kendilerinden başka kimse de olmalarına tahammül edemedikleri için mi?

  Biz çocukken öğretilenler, genelde gerçek olanlar değil mi? Her daim kandırıldık, kandırılıyor muyuz?

  Bugün bir çocuk, sizin hırslarınız yüzünden ölüyor!
  Bugün bir anne, sizin egolarınız yüzünden yavrusunu kaybediyor!
  Bugün bir yuva yıkılıyor!
  Bugün insanlar evsiz, barksız, savaşın ortasında kalıyor!
 
Peki değiyor mu? Bugün var olduğunuz, yarın ise olup olmayacağınızın belli olmadığı bu sistemde; yaptıklarınız, yaşattıklarınız, yalanlarınız için mutlu musunuz?

   Bir insanı, bu evreni, hayatı bir anne sevgisiyle sevin. O ki; bir anne, sokakta çorapsız çocuk görse, içi sızlar, gider çorap verir. Sımsıkı sarılır, bağrına basar. Ki; kendi evladı için neler yapmaz! Kendi ülkesi için neler yapmaz! Bu zamana kadar bu ülke de; erkekler kadar kadınlar da savaşmadı mı? Sırtlarında, kucaklarında taşımadılar mı?

   Anneler, karşılıksız sever, tutkuyla sever. Yemez içmez, yedirir içirir.

  Bu sistemde kadınlar eğitilmeli. Cahil kalmamalı. Her eğitilen kadın demek, ülkenin kurtuluşu demek.

  Haksız mıyım?

 
 


 Sevgiyle kalın

1 yorum: