13 Mayıs 2013 Pazartesi

ÖNCE ''BEN'

     Çevreme bakıyorum da her şey iki ya da dört kişilik. Kafedeki koltuklar, lokantadaki masalar,otellerdeki yataklar.. Mutlaka yanınızda biri olması gerekiyormuş gibi bir hisse kapılıyoruz. Tek kaldığımızda, kendimizi yalnız hissediyor ve çevremizdekileri gözlemliyoruz ve içten içe bir huzursuzluğa kapılıyoruz. Evimize doğru yola koyuluyoruz. Yolda yürürken, çiftleri olduklarını görüyoruz. Tek geldik tek gideceğiz, diye düşünsek de yalnızlıkla baş başa kalamıyoruz.

     Hayatımızdaki her şeyi karşı tarafa sunuyoruz. Karşımızdaki insanı mutlu ediyoruz, onu düşünüyor, onun için fedakarlıklar yapıyoruz. Bir süre sonra da kullanıldığımızı hissediyoruz, karşı tarafa istemeden de olsa tepki gösteriyoruz, kırıyoruz, incitiyoruz. Kullanıldığımız hissine kapılma sebebimiz ise, ona yaptıklarımızı, onun bize yapmaması.. Peki neden kimse kendine vakit ayıramıyor?

     Bir yere gidip tek başına kahvenizi yudumlayabilir, kendinize bir gün ayırabilir, kendinizi dinleyebilirsiniz. Çevrenizdekilerden önce kendi mutluluğumuzu, huzurumuzu, iç sesimizi dinlemediğimiz için gitgide mutsuz insanlara dönüşüyoruz. Önce ''BEN'' demek, egoistlik ise ben razıyım. Çünkü şu hayatta önce ''BEN'' önemliyim, ''BEN'' mutlu ve huzurlu olduktan sonra çevremi de mutlu edebilirim. Çok değil, bir kaç saat bile kendinizle baş başa kalsanız, kendi değerlerinizi, kendi sesinizi dinleseniz, kendiniz için bir şeyler yapsanız, ne kadar değiştiğinize siz bile inanamayacaksınız.

     İnsanların ilişkilerinde, evliliklerinde bir süre sonra çatırdamalar yaşamasının sebebi, önce ''BEN'' duygusunun olmamasıdır. Biz bir çiftiz ve her şeyi beraber yapmalıyız, gibi bir düşünce vardır. Sen önce bir birey olduğunun farkında değil misin? Kocan arkadaşlarıyla maç izlemeye gidiyorsa, onu sıkboğaz etmenin, geceyi ona zehir etmenin ne anlamı var?  Sen de arkadaşlarınla toplanıp, güzel vakit geçirebilirsin. Ya da kendin için bir zaman dilimin varken, bunu çok güzel bir şekilde değerlendirebilirsin. Yapılacaklar listene göz atıp, kendin için en doğru olanı seçme şansın var. Belki eşin çok kıskanç bir adam, onunla konuşarak bu durumu en aza indirebilirsin. Kıskançlığın aşırısı hastalıktır, ben buna her zaman inanırım. Ben kendime güveniyorum. İlişkilerde her zaman bir gözün kapalı olacak, bir kulağın duymayacak, çeneni ise olup olmadık şeyler için yormayacaksın, dediklerinde uzun süre ne demek bu diye düşünmüştüm ama gözlemci ruhum sağ olsun cevabını çözdüm. Kesinlikle doğru bir tespit. 
Yalnızlık güzeldir, paylaşılsa yalnızlık olmazdı zaten. Kendi değerinizi, öneminizi, mutluluğunuzu unutmayın. 

Çünkü siz mutluysanız, herkesi mutlu edebilirsiniz. En iyi dostunuz, en iyi düşmanınız  da sizsiniz.

Herkese mutlu haftalar, ''BEN'' li günler diliyorum..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder