1 Ocak 2016 Cuma

YENİ YIL YENİ KARARLAR

     Yeni yılın ilk günü. 365 gün var önümüzde dolu dolu yaşayabileceğimiz. 
     8760 saat, 525600 dakika var her anını bir daha geri alamayacağımız. 
     Yeni yıl yeni umutlar demek. Yeni yıl yeni kararlar demek. 


     Yılbaşı gecesinde kimileri eğlencelere katıldı. Kimileri evinde kutlamalar yaptı. Kutlama yapmayanlar ise stabil hayatlarına devam etti. Sonucta ister kutlayalım ister kutlamayalım; bugün yeni yılın ilk gününe girmiş bulunmaktayız. Sevdiklerimiz yanımızda ve biz mutlu huzurluyuz. Ya yanımızda olmayanlar, özlem duyduklarımız, güzel dualarla andığımız insanlar. Bir dakika öncesine geri dönme şansımız yok malesef. Her saniyenin her anın tadını çıkartalım. Kalp kırmayalım, egomuza yenilmeyelim, çıkarlarımız uğruna insanları kullanmayalım. Evren öyle bir döngü içerisinde ki; bugün başkasına yaptığımız şeyler, yarın başımıza gelebiliyor. Hırslarımıza yenildiğimiz her an, farkında olmadan benliğimizden kayıplar yaşıyoruz. İçimizdeki gerçek benlikten gitgide uzaklaşıyoruz ve farketmeden çevremizdeki insanları da kaybediyoruz. Kötü kalpli insanlar sınıfına geçerek yer değiştiriyoruz. Demem o ki; özünüzü kaybetmeyin.

     Her pazartesi diyete başlayan insanlar toplluğu var çevremizde. Pazartesi sendromu, gerginlik derken zar zor edilen akşamla birlikte diyet kısmı da yalan olur ve her daim ertelenir. Yeni yılın ilk günü diyete başlayacak olanlar illaki vardır. Amacımız diyet yapmak değil sağlıklı beslenmek olmalı. Yaklaşık 3 haftadır diyetisyen eşliğinde yaptığım diyetim, aslında sağlıklı beslenmek adına aldığım en güzel karardı. Kan şekerim düşmüyor, yediklerim ağır gelmiyor, her türlü vitamini alıyorum ve araştırarak hangi ürün daha faydalı ve daha iyi geliyor bana diyerek; kendim için önemli adımlar atıyorum. Bu arada evet kilo verdim. Yılın son haftası biraz sekteye uğrasa da bugünden itibaren yine emin adımlarla ilerliyorum. 

     Geçen hafta tanıştığım şeker hastası bir bayan; kilo verememekten dert yanıyordu. Ona naçizane önerilerimi sundum. Aslında mesele kilo verememesi değildi! Her şeyi büyük bir iştahla yiyiyor olması idi. Doktorunun ona sağlığı için yasakladığı yiyecekleri, o afiyetle mideye indiriyordu. Mesele iradesinin zayıf olmasıydı. Önce kendine inanması gerekiyordu ama malesef inanmıyordu. 

     Kız arkadaşım istediği gibi bir iş bulamadığından yakınıyor, okuduğu bunca zamanın boşa gittiğini düşünerek üzülüyordu. Kendi branşı dışında işlere başvuruyor ve sürekli hayal kırıklığına uğruyordu. Çünkü herkes her şeyi yapacak diye bir kural yoktu. Ben çok iyi bir pazarlamacı olabilirken asla muhasebeden anlamıyorum. Kelimeleri yazıya dökebilirim ama malesef size bir formül üretemem. Bence; kullandığınız yol işe yaramıyorsa farklı bir yol geliştirmelisiniz. Eksikleriniz varsa onları tamamlamalı ve çevrenizdeki etkili-yetkili insanlardan öneri almalısınız. Öncelikle ne istediğinize karar vermeli ve içinizdeki cevheri ortaya çıkartmalısınız.

     Sürekli ödem ve bağırsak problemi olan arkadaşıma yürüyüşün iyi geleceğini önerdim. O kadar çok ıvır zıvır yiyordu ki; önüne geçemiyordum. En iyisi yürümekti. Kendisi ise yürüyüşten nefret ederdi. Allah vergisi yedikçe de kilo almazdı işte. (gelde kıskanma :) ) Yürüyüş yapmaya başladık beraber ve 3 günün sonunda kendi vücüdundaki değişimi kendisi farketti. Ben şuanda ona eşlik edemesem de kendisi kalkıp tıpış tıpış yürüyor.

   ''Esra bu kitaplara verdiğin para ile araba alırdın vallahi!'' Vallahi de alırdım vallahi :) İstanbul da araba kullanmak eziyet diye bunca zamandır düşünmeseydim, şimdiye bir arabam olmuş olurdu. Şaka bir yana ben kitap okumaktan büyük bir zevk alıyorum. Toplu taşıma araçlarında ya da trafikte kalmışken hiç umrumda olmuyor çünkü açıp saatlerce kitabın içinde kaybolabiliyorum. Onun verdiği zevki başka bir şeyde bulamıyorum malesef. Parasına gelince, korsan kitap almıyorum tabiki. Bir kere bilmeden aldım ve sayfaların eksik olduğunu anladığımda bir kitaba iki kitap parası vermiş oldum. İnternet sitelerindeki indirimleri takip ediyorum. Hatta kayıtlı olduğum için kendileri otomatik olarak mail gönderiyor. ''Seçtiğiniz ürün indirimdedir'' diye. Yani benden söylemesi :) Kitaplar benim geleceğim için. 

    Geçen zaman diliminde nefret edip, belli bir süre sonra özleyip, sevdiklerini söyleyen insanlardan olmayın. Her şey zamanında güzel. Çorba bile 2 kere ısıtılınca aynı tadı vermiyor. O yüzden noktadan sonra virgül gelmez. Hayatınızdaki insanların kıymetini bilin.

    Evet yeni yılın ilk akşamı ve ben sizinle bir yıl boyunca yaşadıklarımla ilgili olarak bir yazı yazmak istedim. Eklemek istediğim çok şey olsa da bu kadarı yeterli ama siz kendiniz için eklemeler yapabilirsiniz. 

     Oturun ve şimdi dünü düşünün yarın aynılarını yapacak mısınız? 
     Yoksa yeniliklere yer açacak mısınız?

İYİ SENELER DİLİYORUM.
SEVGİYLE KALIN :)




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder